enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhphatayantakyaiskenderunasidersamandağ
PİYASALAR

Avukat Metin Atlan Kira Artış Oranları Konusunda Uyarıyor…

03.09.2022 16:00
0
A+
A-

Sevgili dostlar bu günden itibaren hukuksal,siyasal, sosyal ve çevre sorunları ile ilgili olarak gündeme gelen konular hakkında kısa bilgi ve yorumları sizinle paylaşacağım.Umarım yararlı olur. Amaç, gündeme gelen konunun mevzuat karşısındaki durumu ile vatandaşın konuya bakış açısı arasındaki farklılıklara değinip, paradigma karşısındaki mağduriyetlere olabildiğince engel olmaktır.

İlk olarak,yüksek enflason ile birlikte gündeme oturan kira artış oranları hakkında kısa bir bilgilendirme ile başlayalım.Bilindiği gibi yüksek enflasyon, ekonomik refaha kavuşmuş ülkeleri olumsuz etkilemiş,gelişmekte olan ülkeleri ise temelden sarsmıştır.Paranın alım gücü ile gelir seviyesindeki artış oranları arasındaki makas bir hayli açılmıştır.Bu durum karşısında kiralayan ile kiracı arasında ihtilaflar baş göstermiş,iş yargısal yollara taşınmıştır.Kiralayan kira bedelinin yüksek enflasyon karşısında eridiğinden;kiracı ise gelir durumu karşısında kira bedellerinin yüksekliğinden şikayetçi olmuştur.Maslahatçı olan ve oy devşirme kaygısı dışında bir kaygı taşımayan siyasiler 11.06.2022 tarihinde,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 344. Maddesine bir fıkra ekleyerek bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ile 01.07.2023 tarihleri arasında yenilenen konut kira sözleşmelerinde kira bedelindeki artış,bir önceki kira dönemine ait kira bedelinin %25ini geçemeyecektir düzenlemesini getirmiştir.Yasal düzenleme kaba tarifi ile bu şekildedir.Tabi ki hukukun inceliklerine girmek bu yazının amacını aşar,bu nedenle kaba hatlarıyla düzenleme bu şekildedir.İşte bu yasal düzenleme karşısında tatmin olmayan kiralayan ile mağduriyeti katlanan kiracı yasal düzenlemeyi delmenin yollarını aramaya başlamıştır.Kiralayan,mecuru(kiralanan yeri)tahliye edip yüksek bedel ile kuyruktaki kiracı adaylarına pazarlama,kiracı ise mecurdan çıkmama yollarını aramaya başlamıştır.Bilindiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda tahliye nedenleri numerus clausus,yani tadadi ve tahdidilik ilkesine göre düzenlenmiştir.Diğer bir deyişle kanunda düzenlenmeyen bir sebebe dayanarak tahliye davası açılamaz.Hukukçulardan bu bilgiyi alan kiralayan derhal ihtiyaç sebebine dayanarak tahliye davası açma girişiminde bulunmaktadır. Ancak,belirtmek gerekir ki ihtiyaç nedenine dayalı tahliye davaları hem uzun süren hem ispatı bir hayli zor olan davalardır.Öte yandan,ihtiyaç sebebine dayanan kiralayan(ya da mülk sahibi)tahliye davasını kazansa bile 3 yıl boyunca mecuru bir başkasına kiraya verememektedir.Hal böyle olunca kiracı,kiralayan karşısında avantajlı olmaktadır.Ancak, kiralayanın hakları da tamamen elinden alınmış değildir.Mesela 5 seneyi dolduran kiracılara karşı kira tespit davası açarak emsal kira bedeli isteyebilir.Yine 10 seneyi dolduran kiracılara karşı doğrudan tahliye hakkını kullanabilir vs.Netice itibariyle kapitalist sistem cenderesinde debelenip duran kiralayan ve kiracı ağır ekonomik koşullar altında mağdur duruma düşürülmüştür. Yazıyı çok uzatmamak için burada nokta koyacağım.Bu konu ile ilgili olarak soru sormak isteyen yazının alt kısmına yorum yapıp soru sorabilir.Bilgim elverdiği oranda cevaplamaya çalışacağım.

İlk yazı olması nedeniyle, asider portalı hazırlayan ve işlevsellik kazandıran başta İsmail Cem Doğru dostuma ve emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür etmeme izin verin.Sevgi ile kalın.

NOT:Ne kadar çok yorum ve soru olursa konu o kadar çok zengin ve yararlı olacaktır.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

                                                                                             

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.