Edip Bakımcı: Depremin yaralarını beraber sarmaya devam edeceğiz.

Asider:  Deprem bölgesine ve özellikle Hatay’a yardımlar konusunda büyük bir özveriyle maddi ve manevi hiçbir konuda geri adım atmadınız. Bu süreci bizimle paylaşır mısınız?

Edip Bakımcı: “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.”
06.02.2023 tarihinde ülkemizin 11 ilinde Asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz deprem felaketi maalesef çok büyük kayıplara sebep oldu.
Depremden birkaç gün önce Hatay’daydım. 06.02.2023 sabahı sosyal medya ve televizyonlardan gördüğüm depremin görüntüleri içler acısıydı. Kilometrelerce uzakta olmama rağmen depremin şokunu üstümden atamadığım gibi, algılamak, kabullenmek te istemedim, bir Hataylı olarak. İnsanların yardım çığlıkları o kadar yüksekti ki; duymamak, duymazdan gelmek imkansızdı. Herkes ailesine sevdiklerine tanıdığına, tanımadığına bir şekilde ulaşma çabaları içerisindeydi. Biz depremzedelere nasıl el uzatabiliriz diye düşündük ve öncelikle kurtarma ekipmanlarının oraya ulaşmasını sağlamaya çalıştık. İnsanlar her şeylerini kaybetmişlerdi. Aklımıza gelecek her şeye ihtiyaçları vardı. Deprem anında canını kurtarabilen çıplak ayak, üstsüz başsız dışarıda yağmurun altında saatlerce deprem şokunu yaşayan vatandaşlarımızın her şeye ihtiyaçlarını olduğunu düşünüp yardım ürünlerini toplamaya başladık, eşten dosttan temin etmiş olduğumuz yardım ürünlerimizi kendi depomuzda toplayıp tırlarımızla deprem bölgelerine elimizden geldiğince ulaştırmaya çalıştık. İhtiyaçların başında en çok su ve çocuk yiyecek giyecek malzemeleri vardı. Tırlarımız deprem bölgesine ulaştığında elimizden geldiğince vasıtası olmayan, ihtiyaç dağıtım merkezlerine gidemeyen ailelerimizin evlerine kadar dağıtımımızı gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam edeceğiz.

Asider: Sizce depremde ulaşımın bu denli aksaması hangi altyapı sorunundan kaynaklanıyor. Hangi önlem alınırsa bu sorunların yaşanmasına engel olunabilir.

Edip Bakımcı: Deprem bölgelerine ulaşımın daha hızlı olabilmesi için altyapının olası durumlara karşı her an hazır olması gerekmektedir. Hâlihazırdaki bir afet ve acil durumu bertaraf edebilmek için, zararı azaltma, dayanıklılığını artırmak, ulaşım güvenliğini, sınır güvenliğini, siber güvenliğini, sağlık güvenliğini sağlamak, çalışmalarının gerçekleşebilmesi adına yapılması gerekenlerdir. Afet durumlarında yaşam alanımız olan evlerimizin dayanıklı olabilmesi için binalarımızın yasalara uygun, malzemesi eksiltilmeden, göz açlılık için yüksek binalar yapılandırmadan, havaalanlarının sağlam zeminlere kurulması, gerektiğinde komşu ülkelerden yardımın sınırdan daha seri ve planlı şekilde sınır gümrüklerinden geçiş yapmalarının sağlanması, telekominikasyon ulaşım ağlarının daha yaygın ve her durumda şebekenin çekebiliyor olmasını sağlamak, gerek komşu illerden, gerekse komşu ülkelerden sağlık ekip ve ekipmanların girişlerinin karadan olamasa da havadan sağlanabilmesi için yetkililerin çalışmaları yapması ve hayata geçirmeleri gerekmektedir.

Asider: Lokasyon olarak İstanbul’un muhtemel bir depremde ulaşım konusunda neler yaşayacağını düşünüyorsunuz? Lojistik açısından hangi önlemler alınmalı?

Edip Bakımcı: Bildiğimiz üzere; Türkiye’nin çoğu bölgesi deprem bölgesidir. İstanbul için kaçınılmaz beklenen deprem her an olabilir ve maalesef plansız, yüksek ve birbirine yakın binaların olması İstanbul’ da beklenen depremin şiddeti, yaşadığımız depremin şiddetini geçmese bile İstanbul’a çok fazla zarar vermesi beklenmektedir. Ulaşım ve Lojistik karadan İstanbul’a yakın şehir sınırlarına kadar yapılabilir diye düşünüyorum. İstanbul’un iç bölgelerine maalesef ancak havadan destek olunabilecek durumda. Depreme dayanıksız binaların bir an önce yenilenmesi gerekiyor. Depremin olmamasını dilerim, artık hiç kimsenin, kimseyi kaybetme gücü de, tahammülü de yok.

4- Lojistik sektörü yetişmiş insan konusunda ne durumda? Personel açısından bir sorununuz var mı? Bu konuda ne yapılmalı?

Mesleğimiz ne olursa olsun; bizlere verilen işi hakkıyla en güzel şekilde ve önemlisi severek yapmalıyız.
Başlarda kamyonculuk diye yaptığımız meslek; teknolojinin gelişmesi ile birlikte lojistik sektörüne dönüşmüş, kocaman bir yelpaze olmuştur. Üniversitelerde branş olarak; geleceğimiz olan çocuklarımıza lojistik bölümü açılmış olması büyük bir atılımdır ve Lojistik mezunlarının, dinozor olarak adlandırdığımız bizlerle çalışma fırsatları olmuştur. Lojistik sektöründe yetiştirilmiş gençlerimizin teknolojiyi kullanarak ve biz dinozorların da pratikliği ve deneyimi ile harmanlanmış güzel işlerin çıkmasını sağlamaktadır. Lojistik sektörü geniş yelpaze olması yanı sıra, her bir yaprağı başlı başına bir zincir halkasıdır. Lojistik sektörü için yetiştirilmiş gençlerimiz ile birlikte çalışma fırsatımızın olması bizlere gurur vermektedir.
Yeni neslin bizleri de örnek alarak, her bağlamda bizlerden daha ileride olması gerek, öngörüsü yüksek olmalı, yeniliklere açık olmalı, ekip çalışmalarına açık ve uyumlu olmalı, okul dönemlerinde stajyerliği hakkını vererek yapmalı, yaptığı her işi benimseyerek yapmalı ve bizlerin de geleceğimiz çocuklarımız için, özgüvenleri için, başta kendilerine, ailelerine ve milletimize hayırlı evlatlar yetiştirebilmek adına sadece sözle değil fiilen de desteğimizi esirgemememiz gerekmektedir.
Geleceğimiz mirasımız olan çocuklarımıza sevgiler.